Bir Tablonun Anlattıkları Bölüm-12
Bir Tablonun Anlattıkları
Bölüm-12
Hazırlayan ve Derleyen: Erdemir Toykan
Sn. Erdemir Toykan tarafından hazırlanan ve derlenen; dünya klasikleri arasında yer alan tabloları sizlere tanıtmaya devam ediyoruz. Sn. Erdemir Toykan’a bu değerli çalışması için çok teşekkür ederiz.
DÜĞÜN DANSI
PIETER BRUEGEL (1525- 1569) Hollanda
Rönesans ressamı. Hakkında çok az bilgi var. Konularından dolayı kendisine ‘Köylü Bruegel’ lakabı verilmiş olsa da mitler ve efsaneler üzerine derin bir bilgisi olan son derece eğitimli biriymiş. Dönemindeki diğer ressamlar gibi azizlerle uğraşırken o daha çok tavukları, kazları resimlerine konu etmiş. Olasılıkla, bugün Hollanda’da olan Breda şehrinde dünyaya gelmiş. Düğün yemeği ve köylülerin dansı (Viyana) adlı tablolarda, figürler canlı görünümleriyle dikkat çeker. Konusunu İncil’den alan Beytüllahim sayımı (Brüksel) adlı tablodaysa Bruegel, tam anlamıyla Brabant yöresini anımsatan bir çerçeve kullandı. Sanatı çoğu kez halkın yaşamından etkilenmiş ve zaman zaman mizahi bir özellik taşımış olsa da, Bruegel Rönesans’ın Flandrede’ki habercisi, hümanistlerin dengi ve dostuydu. İnsanın özünü’ yansıtmayı amaçlayan İtalyan anlayışına, insana çoğu kez düşman olan ya da kayıtsız kalan bir evrenin parçası olarak düşündüğü somut insanı yansıtmayı amaçlayan anlayışı yeğledi. Bugün baba Bruegel’e ait olduğu kesin olarak bilinen, 14’ü Viyana’da olmak üzere 45 kadar yapıt bulunmaktadır. Ortaçağ’dan günümüze pek çok büyük usta yetiştiren Flaman Resmi Rönesans'tan beri Avrupa Sanatı'nın önemli bir parçası olagelmiştir. Flaman coğrafyasının sosyokültürel ve tarihi gerçekliklerinin meydana getirdiği, ifadeci, kaotik, karamsar ve alaycı, ama aynı zamanda insancıl ve duyarlı ve her zaman son derece yaratıcı bu milli üslubun yaratılmasında en önemli rol oynayan sanatçılardan biri de kuşkusuz, 16. yüzyılın en büyük ressamlarından biri kabul edilen Pieter Bruegel'dir. Peki, kendine has manzaraları, günlük yaşam sahneleri, mitolojik, ikonografik, alegorik ve didaktik resimleri, desenleri ve oymabaskılarıyla çağının sanatında bir devrim yaratan ve kendine has üslubuyla çağlar ötesine uzanan bu büyük usta. Pieter Bruegel De Oudere veya Boeren Bruegel olarak da bilinen, kendi gibi ressam olan oğulları ve torunlarından ayırmak için "Köylü Bruegel", "Yaşlı Bruegel", "Baba Bruegel" gibi lakaplarla anılan ressam ve gravür sanatçısı. (Ref: Sencer Acar (bütün fotoğraflar-Sahir Abacı))
DÜĞÜN DANSI
PIETER BRUEGEL (1525- 1569) Hollanda
Rönesans ressamı. Hakkında çok az bilgi var. Konularından dolayı kendisine ‘Köylü Bruegel’ lakabı verilmiş olsa da mitler ve efsaneler üzerine derin bir bilgisi olan son derece eğitimli biriymiş. Dönemindeki diğer ressamlar gibi azizlerle uğraşırken o daha çok tavukları, kazları resimlerine konu etmiş. Olasılıkla, bugün Hollanda’da olan Breda şehrinde dünyaya gelmiş. Düğün yemeği ve köylülerin dansı (Viyana) adlı tablolarda, figürler canlı görünümleriyle dikkat çeker. Konusunu İncil’den alan Beytüllahim sayımı (Brüksel) adlı tablodaysa Bruegel, tam anlamıyla Brabant yöresini anımsatan bir çerçeve kullandı. Sanatı çoğu kez halkın yaşamından etkilenmiş ve zaman zaman mizahi bir özellik taşımış olsa da, Bruegel Rönesans’ın Flandrede’ki habercisi, hümanistlerin dengi ve dostuydu. İnsanın özünü’ yansıtmayı amaçlayan İtalyan anlayışına, insana çoğu kez düşman olan ya da kayıtsız kalan bir evrenin parçası olarak düşündüğü somut insanı yansıtmayı amaçlayan anlayışı yeğledi. Bugün baba Bruegel’e ait olduğu kesin olarak bilinen, 14’ü Viyana’da olmak üzere 45 kadar yapıt bulunmaktadır. Ortaçağ’dan günümüze pek çok büyük usta yetiştiren Flaman Resmi Rönesans'tan beri Avrupa Sanatı'nın önemli bir parçası olagelmiştir. Flaman coğrafyasının sosyokültürel ve tarihi gerçekliklerinin meydana getirdiği, ifadeci, kaotik, karamsar ve alaycı, ama aynı zamanda insancıl ve duyarlı ve her zaman son derece yaratıcı bu milli üslubun yaratılmasında en önemli rol oynayan sanatçılardan biri de kuşkusuz, 16. yüzyılın en büyük ressamlarından biri kabul edilen Pieter Bruegel'dir. Peki, kendine has manzaraları, günlük yaşam sahneleri, mitolojik, ikonografik, alegorik ve didaktik resimleri, desenleri ve oymabaskılarıyla çağının sanatında bir devrim yaratan ve kendine has üslubuyla çağlar ötesine uzanan bu büyük usta. Pieter Bruegel De Oudere veya Boeren Bruegel olarak da bilinen, kendi gibi ressam olan oğulları ve torunlarından ayırmak için "Köylü Bruegel", "Yaşlı Bruegel", "Baba Bruegel" gibi lakaplarla anılan ressam ve gravür sanatçısı. (Ref: Sencer Acar (bütün fotoğraflar-Sahir Abacı))
Hasat Zamanı
Karda Avcılar
Betlehem’de Nüfus Sayımı
The Beggers (Dilenciler)
Körlere Önderlik Eden Kör
Köylülerin Dansı
Köylü Bruegel adlı bir mitolojik bir hikaye’ye dayanıyor. Bruegel, köylülerin yeme içmesinden özel hayatlarına kadar bütün doğal hayatlarını gözlemleyerek tablolarını yapmıştır. Arka planda kiliseyi kapatan pazar tezgahları geleneksel kermes motifleri. Sağ taraftaki alt tarafında çiçekler olan ve renklendirilmiş ağaç Hristiyan köylülerin nasıl kutlama yaptığının göstergesi. (Ref: DailyArt)
Babil Kulesi
O devirde çocuklar tarafından sokakta oynanan oyunlar
Köy Düğünü
Felemenk Atasözleri Gemäldegalerie, Staatliche Museen zu Berlin
Resim 100 tane atasözünü bir araya getiriyor ve insanların hareketleriyle aynı gerçeklikte bir ortama yerleştiriyor, atasözleri eski bilgece deyişlerin kısa ve özlü formunda ortaya çıkıyor. Denize yakın bir köy, içinde yaşayanların günlük işleri için geniş bir sahne oluşturuyor. Bir çiftlik evi, harap kulübeler, kuleli bir taş köprü, her şeyin merkezindeki köy meydanı. Eski adı Baş aşağı Dünya yukarıda duran bir küreyle sembolize edilmiştir. (Ref: Dat Art)
Not: (Erdemir Toykan) Pieter Bruegel benim favori ressamlarından biridir. Nedeni ise 16.yy Hollanda Sosyal Yaşamını tablolarına yansıtmasından kaynaklanmasıdır.
Referans: Vikipedi, özgür ansiklopedi. (Felemenk Atasözleri)
Tabloda tespit edilmiş olan atasözü ve deyimlerin şunlardır:
Tablonun özgün ismi olan Mavi Pelerin, tablonun ortasında karısı tarafından mavi bir pelerin giydirilen adamdan kaynaklanır. Burada, eşini aldatan kadınlar için kullanılan kocasına mavi pelerin giydirmek deyimi betimlenmektedir. Tablodaki diğer atasözleri ve deyimlerde ise insanlığın ahmaklığı gösterilir:
Atasözü/Deyim | Anlamı | Tablodaki yeri |
Şeytanı bile yastığa bağlayabilmek | İnatçılıkla her güçlüğü aşmak | |
Direk ısıran | Din konusunda ikiyüzlü davranan kimse | |
Bir elinde ateş, diğerinde su taşımak | İkiyüzlü davranıp huzursuzlukları körüklemek | |
Kafasını tuğla duvara vurmak | İmkânsızı başarmaya çalışmak | |
Bir ayağı yalın diğeri giyinik olmak | Denge önemlidir | |
Domuz tıpayı çıkarır | Umursamazlık felaketle sonuçlanır | |
Kediyle çıngırak çalmak | Gizli kalması gereken planları açığa vurmak | |
Dişine kadar silahlanmak | En ağır silahları kuşanmak | |
Demir ısıran | Kendiyle övünen / boşboğazlık eden kimse | |
Biri koyun kırkar, diğer domuz | Bir kişinin diğerine göre daha avantajlı durumda olması | |
Hayvanları kırkın ama derilerini yüzmeyin | Elindeki imkânları gereğinden fazla zorlama | |
Burada herring pişmez | İşler plana uygun gitmiyor | |
Yumurtası için tüm balığı pişirmek | Ufak bir kazanç için çok fazla uğraşmak | |
Kapağı kafasına geçirmek | Sorumluluğu üstlenmek | |
Ringa kendi çenesinden asılır | Herkes kendi davranışlarından sorumludur | |
Burada içi boşaltılmış ringadan fazlası var | İlk bakışta görülenden daha fazlası var | |
Duman demire ne yapabilir ki? | Değiştirilemeyecek bir şeyi değiştirmeye uğraşmak yararsızdır | |
Köpeği teknede bulmak | Sorunu engellemek için geç kalmak | [4] |
İki sandalye arasında küllere oturmak | Kararsız kalmak | |
Tavuk yoklamak (Daha yumurtadan çıkmadan tavukları saymak) | Henüz elde etmediği şeyleri var saymak | |
Makas orada asılı | Oradakilerin seni kandırmaya çalışmaları olası | |
Hep aynı kemiği kemirmek | Hep aynı konudan bahsetmek | |
Kartların düşüşüne bağlı | Şansa kalmış | |
Tersine dünya | Her şeyin olması gerektiğinin aksine gerçekleşmesi | |
En az bir yumurtayı kümeste bırakmak | Her zaman yedekte bir şeyler bulundurmak | |
Dünyanın üstüne pislemek | Her şeyi hor görmek | |
Birbirini burnuyla yönlendirmek | İki kişinin birbirini kandırması | |
Zarlar atıldı | Karar verildi | |
En iyi kartlar ahmaklara gelir | Şans zekâyı yenebilir | |
Birinin parmakları arasından bakmak | Hoşgörülü olmak | |
Bıçağı asmak | Meydan okumak | |
Tahta ayakkabılar orada duruyor | Birinin boş yere beklemesi | |
Süpürgeyi dışarı uzatmak | Efendisi uzaktayken eğlenmek | |
Süpürge altında evlenmek | Evlenmeden birlikte yaşamak | |
Çatısını turtalarla kaplatmak | Şatafat içinde yaşamak | |
Çatısında delik olmak | Gösterişsiz olmak | |
Eskimiş çatıya pek çok yama gerekir | Eski eşyanın tamirata daha fazla ihtiyacı olur | |
Çatıda çarklar var | Birileri dinliyor olabilir (Yerin kulağı vardır) | |
Kulağının arkasında diş ağrısı olmak | Hasta rolü yapmak | |
Aya karşı işemek | Nafile bir çabayla zamanını harcamak | |
Çömlek burada asılı | Olması gerekenin tam tersi oluyor | |
Birinciyi bulmak için ikinci oku fırlatmak | Ahmakça bir hareketi tekrarlamak | |
Ahmağı sabunsuz tıraş etmek | Birini kandırmak | |
Aynı çatı altında iki ahmak | Ahmaklar birbirini bulur | |
Pencereden dışarı doğru büyümek | Artık gizlenemeyecek hâle gelen bir olay | |
Boyundurukla oynatmak | Birinin utanç verici davranışlarına başkalarının dikkatini çekmek | |
Kapı nerde açıksa, domuz tarlaya oradan girer | Felaketler ihmallerden doğar | |
Mısırın azaldığı yerde domuz çoğalır | Bir kişinin kazanımı, diğerinin zararıdır | |
Arkası yanıyormuş gibi koşuşturmak | Büyük endişe içinde olmak | |
Ateş yiyen kıvılcım çıkarır | Tehlikeli bir işe girişen, ortaya çıkacak sonucu göze almalıdır | |
Pelerinini rüzgara göre asmak | Kabul gören mevcut fikirlere göre bakış açısını değiştirmek | |
Rüzgarda tüy savurmak | Sonuç almadan çalışmak | |
Leyleği seyretmek | Zamanını boşa harcamak | |
Bir vuruşta iki sineği öldürmeye çalışmak | Verimli olmaya çalışmak (Bir taşla iki kuş vurmak) | |
Öküzün üstünden kıç üstü düşmek | Zor zamanlara girmek, başı sıkışmak | |
Kapının kulpunu öpmek | Samimiyetsiz davranmak | |
Ardını kapıya silmek | Bir konuyu önemsememek | |
Omzunda yükle dolaşmak | Bir şeyin olduğundan daha kötü durumda olduğunu sanmak | |
Ağın gerisinde balık tutmak | Bir fırsatı kaçırmak | |
Büyük balık küçük balığı yutar | Büyük balık küçük balığı yutar | |
Suda yansıyan güneş ışığını görememek | Başkasının başarısını kıskanmak | |
Hendek üstünde tuvalet gibi durmak | Apaçık ortada olmak | |
Duvarda delik varsa, herkes ardını görür | Açık olandan bahsetmenin gereği yoktur | |
Aynı delikten pislemek | Anlaşma içinde olmak, beraber hareket etmek | |
Parasını suya atmak | Parasını boşa harcamak | |
Çatlak duvar sonunda çöker | Kötü yönetilen her şeyin sonu başarısızlıktır | |
Ateşte ısınabildiği sürece kimin evinin yandığını umursamamak | Başkalarının başına gelebilecekleri umursamadan fırsatları değerlendirmek | |
Kütüğü sürüklemek | Aşığı tarafından aldatılmak ya da Yararsız bir iş yapmak |
|
Korku yaşlı kadını koşturur | Umulmadık bir olay, kişilerin bilinmeyen özelliklerini ortaya çıkarabilir | |
At pisliği incir değildir | Görünüşe aldanmamak gerekir | |
Kör körün kılavuzu olursa, ikisi birden çukura düşer | Kendisi kadar bilgisiz birinin fikrini soran, bir sonuç alamaz | |
Kiliseyle çan kulesini görmek, yolculuğun bittiği anlamına gelmez | Bir işi tam olarak bitirmeden bırakmamak gerekir | |
Bir şey ne kadar iyi örtülmüş olursa olsun, sonunda güneşe çıkar | Hiçbir şey sonsuza dek saklanamaz | |
Gözü yelkende olmak | Uyanık, tedbirli olmak | |
Darağacına pislemek | Hiçbir ceza karşısında yılmamak | |
Leş nerede ise, sinek orada vızıldar | Belirtiler o yöndeyse, bir şey muhtemelen doğrudur | |
Rüzgar önünde yelken açmak kolaydır | Şartlar elverişli ise, amaca ulaşmak kolaylaşır | |
Kazlar kim bilir neden yalın ayak dolaşır | Açıkça görülemese bile, her şeyin bir sebebi vardır | |
Çobanları sen değilsen, bırak kazlar kaz kalsın | Seni ilgilendirmeyen konulara burnunu sokma | |
Ayıları dans ederken görmek[5] | Açlıktan ölmek üzere olmak | |
Vahşi ayılar birbirini sever[5] | Arkadaşlar, yabancılarla olmaktansa birbirleriyle olmayı tercih eder | |
Cübbesini çite asmak | Daha sonra işe yarayıp yaramayacağını düşünmeden, bir şeyi atmak | |
Akıntıya karşı yüzmek zordur | Genel kanıların aksini savunmak zordur | |
Testi suya, kırılana kadar gidip gelir | Her şeyin sınırı vardır | |
En iyi kemer başkasının derisinden yapılır | Başkasının malından/çabasından faydalanmak kolaydır | |
Yılan balığını kuyruğundan tutmak | Zor bir işi üstlenmek | |
Küfeye düşmek | Reddedilmek | |
Yerle gök arasında asılı kalmak | Uygunsuz bir durumda kalmak | |
Tavuğun yumurtasını alıp kazınkini bırakmak | Kötü bir tercih yapmak | |
Fırına karşı esnemek | Başarabileceğinden fazlasını yapmaya kalkışmak | |
Bir somundan diğerine zor uzanmak | Gelirine uygun yaşamakta zorlanmak | |
Sapsız çapa | Muhtemelen "değersiz şey" | |
Balta aramak | Bir bahane bulmaya çalışmak | |
Feneriyle birlikte gelmek | Yeteneklerini göstermek için sonunda fırsat bulmak | |
Saplı balta | Muhtemelen eksiksiz şey | |
Lapasını yere döken, hepsini toplayamaz | Olmuş bir şey geri alınamaz | |
Tekerine çomak sokmak | Bir engel çıkararak birinin planlarına ket vurmak | |
Para kesesinin olduğu yerde aşk bir kenara itilir | Aşk para ile satın alınabilir | |
İpin uzun ucunu çekmeye çalışmak | Avantaj yakalamaya çalışmak | |
Kendi ışığında dikilmek | Kendiyle gurur duymak | |
Kendi fırına girmeyen, kimseyi fırında aramaz | Başkasının kötü olduğunu düşünmek, kendi kötülüğünün işaretidir | |
Dünyayı parmağının ucunda döndürmek | Her türlü avantaja sahip olmak | |
İsa'nın yüzüne sahte sakal takmak | Bir hileyi dindarlık kisvesiyle saklamak | |
Dünyaya girebilmek için eğilmek zorunda kalmak | Başarılı olmak için hilekâr olmak gerekebilir | |
Domuzun önüne gül atmak | Hak etmeyen kişi için çabalamak | |
Dana boğulduktan sonra kuyuyu kapatmak | Bir felaket gerçekleştikten sonra önlem almak | |
Kuzu gibi sabırlı olmak | Çok sabırlı olmak | |
Kocasına mavi pelerin giydirmek | Kocasını aldatmak | |
Dikkat et ki araya kara köpek girmesin | İki kadının olduğu yerde bela çıkması için bir de köpeğe gerek yoktur | |
Birinin eğirdiğini diğeri örekeye sarar | İkisi birlikte dedikodu yayar | |
Gününü sepette taşımak | Zamanını boşa harcamak | |
Şeytana mum tutmak | Her gördüğünü pohpohlayarak arkadaş edinmek | |
Şeytana günah çıkarmak | Birinin sırlarını düşmanına söylemek | |
Domuz karnından bıçaklandı | Yapılanlar geri alınamaz | |
Bir kemik peşindeki iki köpek nadir anlaşır | Bir konu üzerinde tartışmak | |
Kaymak kepçesi olmak | Asalak ya da otlakçı olmak | |
İçi boş oldukça, güzel bir tabağın faydası ne? | Güzellik tek başına işe yaramaz | |
Tilkiyle turna birbirini oyalar | İki hilebaz, kendi avantajlarını hep akılda tutar | |
Kulağına üflemek | Dedikodu yaymak | |
Tebeşirle yazmak | Hatırlamak üzere gerekeni yapmak | |
Şişteki et sürekli yağlanmalı | Belli işler sürekli dikkat ister | |
Şişi onunla çevirmek imkânsız | İş birliğine yanaşmıyor | |
Sıcak kömüre oturmak | Sabırsız olmak | |
Ağ olmadan balık tutmak | Başkalarının emeğinden kazanç sağlamak |
Paylaş:
SON YAZILAR
ISO 17840: Dünya Çapındaki İlk İtfaiyeci Standardı Bölüm-2
02 Temmuz 2024
ISO/IEC 27001:2022 KOBİ El Kitabı:2024 Yayınlandı!
27 Haziran 2024
Yeşil Hidrojen Ekosistemine Doğru (RES4 Afrika Vakfı) Bölüm-4
27 Haziran 2024
E-BÜLTEN KAYIT
Güncel makalelerimizden haberdar olmak için e-bültene kayıt olun!
Güncel makalelerimizden haberdar olmak için e-bültene kayıt olun!