×

Yönetirken Fikirlerin Ortaya Çıkmasını Teşvik Etmek


 Yönetirken Fikirlerin Ortaya Çıkmasını Teşvik Etmek

Levent Taşkın 
 
Birçoğumuzun her konuda bir fikri vardır. Birçok konuda bilgi sahibi olmayı severiz. Bilgimiz olsa da olmasa da her konuda fikrimizi söylemekten büyük zevk alırız. Bir konuda bilgimiz az veya yetersiz ise veya uzman olmadığımız bir konuda bir soru sorulsa bile yine de fikrimizi ortaya koymaktan çekinmeyiz. Bir finansçı satış bölümdeki bir kişiye ürünün nasıl satılması gerektiği veya bayinin nasıl yönetilmesi gerektiği konusunda fikirlerini kolayca verir. Satıştaki kişinin uzmanlık alanına rahatlıkla girer ve ona tavsiyelerde bile bulanabilir. Ya da bir lojistik çalışanı ürünü, özelliklerini ve montajını yeterince bilmeden çok rahat servis yetkilisine nasıl bir servis sistemi olması konusunda fikrini söyleyebilir. 

Bir konuda bilgimiz olmadığında o konuda bilgi sahibi olan kişilere başvurmak veya o kişilere yönlendirme yapmak yerine kendimizi bilgi vermeye mecbur gibi hissederiz. Oysa her konunun uzmanı veya bilgi veya tecrübe sahibi kişisi farklıdır. Bir şirkette farklı bilgi ve tecrübedeki kişilerin yetkinliği ve kendi alanındaki uzmanlığı doğru kullanılmalıdır. Biz her şeyi bilmek veya her konuda bir cevap vermek zorunda değiliz. Doğru olan bilmediğimiz, tecrübe sahibi olmadığımız veya uzman olmadığımız konularda, fikrimiz olsa bile yapılması gereken müşterileri bu konuda yetkili ve bilgili olan kişilere yönlendirmektir. Bu siz de bir eksiklik olduğu anlamına gelmez, müşteri de böyle düşünmez. Tam tersine müşterinin tek seferde doğru kişiden doğru bilgiyi almasını sağlar. Ayrıca bir şirkette farklı konularda farklı kişilerden yararlanma fırsatı olduğunun mesajı müşteriye verilmiş olur ki, bu da müşteri için önemli bir faydadır. 

Her konuda fikir sahibi olmak, her zaman kendi fikrimizi baskın şekilde dile getirmeyi gerektirmez. Konuştuğunuz kişilerin bilgi ve uzmanlık alanına, yetkinliğine ve katkıda bulunmanızın istenip istenmediğine göre başkasının uzmanlık alanına ait fikirlerinizi talep edilmeden belirtmemek daha doğru bir tutumdur. 

Yöneticilerin birçoğu da temsil ettikleri koltuğun konumu, gücü ve yetkisi gereği fikir almaktan, görüş almaktan, öneri dinlemekten hoşlanmaz. Hemen kendi fikrini ve yapılması gerekeni söylemeyi sever. Çünkü o her şeyi biliyordur ve her konuda fikre sahiptir. Konumu ve egosu başkasının fikrini almaya engeldir. 


Sorulmadan her konuda fikrini söyleyen kişiler gibi, fikir almaktan hoşlanmayarak hep kendi fikrinin yapılmasını isteyen yöneticiler de çekilmez ve sorunlu insanlardır. 

Başkasının fikirlerini almayı sevmeyen bir yönetici, ekibini yönlendiremez, onların gelişimine destek vermez, kısır çözümlerle ve farklı bakış açılarından yoksun analizlerle hata yapar. Çalışanlarını önemsemediği ve dinlemediği için onların sorumluluk almalarını, işe katkıda bulunmalarını ve işe sahip çıkmalarını sağlayamaz. 
 

İyi yöneticilerin önemli özelliklerinden birisi de kendi fikrini belirtmeden konuya katkıda bulunacak, o konuda tecrübe ve bilgi sahibi çalışanlarının fikirlerini istemesidir. Bu şekilde kendi bakış açısı ve kendi fikri dışında, konuyla ilişkili kişilerin farklı, özgün ve yaratıcı fikirlerini alırlar. Gerekirse bir beyin fırtınası çalışması yaparlar. Önce ekip üyelerinin fikirlerini alırlar, fikirlerin geliştirilmesini teşvik ederler. Bu çalışmada yönetici de kendi fikirlerini bir ekip üyesi gibi yazdırabilir. Daha sonra ekip olarak belirlenen kriterlere göre (zaman/ maliyet/ müşteri beklentisine göre çözüm gücü/ uygulanabilirlik vs ) tüm fikirler değerlendirilir. Öne çıkan fikirlerden belirlenen ilk üç fikir üzerinde yoğunlaşılır. Bu şekilde hem onların gelişimlerini teşvik ederler, hem katılımcı ve sonuçlarda sorumluluk sahibi olmalarını sağlarlar, hem de yeni bakış açılarıyla farklı yaklaşımların ortaya çıkmasına olanak tanımış olurlar. 

Fikir üretebilen, daha proaktif olabilen, yaratıcı ve çözüm odaklı düşünebilen, analitik ve muhakeme yanı güçlü olabilen çalışanlarını da bu tür çalışmalarda daha kolay tespit ederler. Bu tarz farklı becerilere sahip çalışanlarına daha farklı destek ve kişisel gelişim için fırsat verirler. Yöneticiler fikirlerin ortaya çıkmasını teşvik ederek ekip üyelerinin kişisel gelişimlerini desteklemenin yanı sıra onların birlikte çözüm üretme, birlikte çalışma ve yönetsellik becerilerini de geliştirmiş olurlar. 

Bunun yanı sıra ekip üyelerine balık tutmayı öğretmiş olurlar. Kısacası her sorun veya konu için kendisine gelinip sorulmadan iş yapılmasının önüne geçerler. Böylece ekip liderinin veya yöneticinin verimliliği artar. Yöneticinin günlük işlerde çalışanlarının sorumluluk alıp inisiyatif kullanma becerileri sayesinde iş yükü azalır. Zamanını daha fazla iş geliştirmeye harcama şansı olur. Yöneticilerin çalışanlar üzerinde en önemli etkisi onların gelişimine fırsat tanımaları ve bunun için ortam yaratmalarıdır. Fikirleri alınan, birlikte çalışmaları ve çözümler için öneri getirmesi istenen ekip üyeleri kendi çözümlerini bulmak, inisiyatif kullanmak ve sorumluluk alarak liderlik yapmak konusunda öz güven kazanırlar. 


 
Paylaş:
E-BÜLTEN KAYIT
Güncel makalelerimizden haberdar olmak için e-bültene kayıt olun!
Sosyal Medyada Bizi Takip Edin!
E-Bülten Kayıt